Aile kavramı kan bağı ile oluşan bir şey hiçbir zaman olmadı ve olmayacak.
Bu kavram için illa ki karındaş olmak gerekmez. Aile, kişinin kendi sosyal yaşamının ve psikolojik çemberlerinin en içine alabildiğin kişilerden oluşur. Bildiğimiz diğer kavramlardan ziyade aile kavramı en zor anlarda korkmadan koşup sizi hiçbir zaman geri çevirmeyecek insanlar bütününden oluşur. Sadece anne ve baba kavramlarının yerine “biyolojik” olarak kimseyi koyamayız.
Fakat durumun bir de maneviyat kısmı var. Maneviyatta çoğu “biyolojik” anne, babadan daha çok “anne, baba” olan insan tanıdım, gördüm. Aile sadece biyolojik bir kavram değil, altına bir sürü sıfat koyabileceğimiz manevi bir kavramdır. Dostlarımız hepsi bu kavramın içindedir. Üzüldüğünüzde, ağladığınızda, güldüğünüzde ve birçok durumlarında sağınızda ve solunuzda her kimi görüyorsanız bu kişiler ailedir.
Kim benliğinizi tanıyıp gerçekten buna saygı duyuyorsa ve sizi siz olduğunuz için kabul ediyorsa bu kişiler benim gözümde ailedir. Benim, biyolojik olarak annem babam, ağabeyim ve ablam var. Dünyaları verseler değişemeyeceğim kişilerdir. İki elin parmağını geçmeyecek kadar dostlarım var. Çevremde ağabey, abla, amca, teyze diyebildiğim çok insan var. İnsanlıklarından iyi niyetlerinden şüphem yok iyi ki varlar.
Diyeceğim o ki sevgili dostlar bizleri bir aile parçası olduğu için seven, başka birine dönüştürmeye çalışmayan her zaman bizlerin yanında menfaatsiz bulunan herkes bizlerin ailesidir. İyi insanlar hâlâ yaşıyor. İyi insanlar hatırına bu dünya hâlâ dönüyor. Sev. Saygı duy. İnan. Bunların hepsini herhangi bir beklentiye girmeden yap. Yap ki umudunu hiç yitirmediğini görsünler. Kötü insanlar kaostan beslenir. Onları aç bırak, tükensinler. Yaşıyoruz ya öyle ya böyle. Şükret.