KAYGI VE UMUT

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

 23 yaşında bir üniversite öğrencisi olarak yazdıklarım ve ileride yazacak olduklarım sizi ne kadar rahatsız eder bilemem fakat kendi rahatsız olduklarımı yazmayı kendime görev edindim, çünkü tek silahım kalemim, kelimelerim.

 Dışarıda gördüğümüz bütün insanlar günümüz dünyasında seri üretimden çıkmışcasına aynı yüz, aynı his aynı mimikleri taşıyor. Hepsinin kaşları çatık, suratları asık ve ekstrem bir agresiflik taşıyor. İşin içinden bunun sebebi toplumun refah seviyesi diyip basit bir yoldan çıkabiliriz,fakat ben bu refah kavramını sizlere biraz daha açmak isterim. Refah dediğimiz kavram dışarıda bütün hayatın tozpembe göründüğü, çocukların koşuştuğu, kedi ve köpeklerin çimlerde yuvarlanıp yaşadığı bir seviye değil, bu maalesef sadece filmlerde olur. Refah, anlayış, hoşgörü, sevgi ve en önemlisi saygıdan geçer. 65 yaş üstü vatandaşlarımızın biz gençlere çöp torbası gibi bakması yerine, dünyayı ilerletebilecek biz yeni nesillere daha çok sevgi saygı göstermesi gerekir. Tabi ki biz gençlerin de yapması gereken çok şey var. Bizlere kaygı dolu bir hayatı kabul etmeye zorlayan çoğu ekonomik sistem gibi maalesef bize de bu tabu kabul ettirilmeye çalışılıyor. Yaşlılarımızın her daim başımızın üstünde yeri var fakat en basit örneği ile açıklayacak olursak; otobüs ve dolmuşlarda 65 yaş üstü vatandaşlara ücretsiz yolculuk sağlanırken öğrencilere bir yetişkin ücretinden 50 kuruş, 1 lira düşük bir ücret sağlanıyor. Gezmek, keşfetmek, yahu en azından bir kahve içmeye dışarı çıkmak en çok bizim hakkımız değil mi? Pek hakkımız gibi gözükmüyor çünkü bizden tam performans, tam odak, tam çalışma isteyen bir sisteme karşı omuzlarımızı düşürmüş baş etmeye çalışıyoruz. Ne kadar trajikomik değil mi? Yeni jenerasyon, senin dünyanı, ülkeni ilerletecek bir sonraki nesile bu kadar sert, bu kadar zor bir sistem bırakmak? Bunu kabul ettirmeye çalışmak? İnsan oturup düşününce kafayı yememek için zor sabrediyor, inanın. Başta söylediğimiz refah kavramının yoksunluğunu da burada hissediyoruz. Yaşlı jenerasyona verilen imkanların belki küçük bir yüzdelik kısmı genç jenerasyona verilse toplumumuz refah seviyesi artacaktır, buna eminim.

 Hiçbir durum şu gerçeği değiştiremez, geleceği gelecek jenerasyonlar yönetecektir. Hayatım boyunca bu gruba ait gibi konuşuyorsun diyenler için, elbetti ki bizim neslimiz de yaşlanacak. Fakat o zaman bile bu düşüncemin arkasında durup bunu savunacağım. Çünkü belki bize çok kolay bir dünya bırakılmadı ama ilerideki çocuklarımıza, onların çocuklarına inanın güzel bir dünya bırakacağımızın umudunu hala kalbimde taşıyorum. Umut etmekten kim ölmüş?

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
KAYGI VE UMUT

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir